Yeni Metro Oyunu, Ukrayna İşgalinin Etkisiyle “Daha Karanlık” Bir Oyun Olacakmış
Metro serisi, daha önce pek çok kez belirttiğim gibi bende özel yeri olan serilerden. Hem kitaplarını hem oyunlarını çok seviyorum. Haliyle bu güzel serinin devamını da merakla bekliyorum.
> Metro Exodus’u Neden Çok Sevdim?
Arada VR oyunu Metro Awakening de geldi tabii, ama onu ana seriden bir oyun gibi değerlendirmek çok da uygun olmaz diye düşünüyorum. Bir aralar çok oyunculu bir Metro oyunu geliştirildiğine ilişkin iddialar vardı -ki bu fikre karşı da biraz mesafeliyim açıkçası. Bana şöyle tam anlamıyla serinin ruhunu yansıtan bir Metro oyunu lazım.
Zaten geliştirici ekip de sıradaki oyunla ilgili açıklamalarından birisinde “muhteşem bir hikaye anlatan tek kişilik bir oyun tecrübesi” olacağını, Metro serisinin dayandığı temelin de bu olduğunu söylüyorlardı.
Gelin görün ki bu açıklamanın üzerinden seneler geçti, fakat yeni oyuna dair herhangi bir bilgi paylaşılmadı. Uzun süren bu sessizliği, serinin 15. yıldönümü vesilesiyle yaptıkları bir paylaşımla (kısmen de olsa) sonlandırdılar diyebiliriz.
Mesajın ilk kısmında Glukhovsky ile iş birliklerinin halen devam ettiğini ve sıradaki oyun için de beraber çalıştıklarını söylüyor ve 2 tane AAA oyun üzerinde çalıştıklarını, bunlardan birisinin sıradaki Metro oyunu olduğunu, diğerininse yeni bir IP olacağını belirtiyorlar.
Mesajın ilerleyen kısımlarında 2022 yılında başlayan işgalin, yeni Metro oyununu geliştirme sürecini etkilediğinden, bu hikayeyi ne şekilde anlatmak istediklerini de değiştirdiğinden söz ediyorlar.
Geliştirici ekibin çok önemli bir bölümü Ukrayna’da yaşıyor ve bu savaş sürecini yakından tecrübe ediyorlar. Bu tecrübeden hareketle, yeni oyunda şimdiye kadarkilerden daha karanlık bir hikaye anlatmaya, zaten halihazırda Metro serisinde yer alan temaları daha belirgin kılmaya karar vermişler.
Çatışma, güç mücadeleleri, tiranlığın dehşeti ve özgürlüğün bedelinin 3 yılı aşkın süredir hayatlarının bir parçası haline geldiğini, savaş şartlarında çalışmak zorunda kaldıklarını ve bu durumun da kaçınılmaz şekilde oyunlarını yeniden biçimlendirdiğini ifade ediyorlar.
Metro’nun daima siyasi, savaş karşıtı ve çoğunlukla duygusal bir hikayeye sahip olduğunu ve serinin yaratıcısı Dmitry Glukhovsky ile iş birlikleri sayesinde bu şekilde de devam edeceğinden emin olabileceğimizi de ekliyorlar. Glukhovsky’nin savaş karşıtı tutumu nedeniyle Rusya’da hapse mahkum edildiğini ve yurt dışında yaşamak durumunda kaldığını unutmamak lazım.
Umuyorum bu zorlu dönem bir an evvel son bulur ve bizler de yine etkileyici bir Metro macerasına yol alırız. Dört gözle bekliyoruz, çok yakından takipteyiz.