Path of Exile 2 Boss Rehberi – Act III

Path of Exile 2’nin son Act’ına gelmiş bulunuyoruz. Tabii bu süreci yeniden geçirecek olsanız da boss’lar ve yetenekleri değişmeyecek. Bu nedenle boss rehberini “cruel” zorluk seviyesinde de gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.
Başlamadan tekrar hatırlatayım, yazı spoiler dolu. Aman diyeyim!
Rootdredge – Sandswept Marsh
Karavandan ayrılıp kendimizi sahile vurduğumuz ilk bölümde karşımıza çıkacak ilk yan boss Rootdredge. Haritanın genellikle orta bölgelerinde bulunan boss, fiziksel ve ateş hasarı ile ön plana çıkıyor.
Sizi çok zorlamayacaktır. Yine de ölüleri patlatma yeteneğine dikkat etmek gerek.
Mighty Silverfist (*) – Jungle Ruins
Jungle Ruins, size Act III’te olduğunuzu net bir şekilde hatırlatabilecek bir bölge. Farkında olmadan aniden ölebileceğiniz bu bölge, ek yetenek puanı alabileceğimiz bir boss’a ev sahipliği yapıyor.
Mighty Silverfist, Act III’te sizi ilk zorlayacak boss olabilir. Devasa boss, tek bir hamlesiyle sizi öldürebiliyor. Özellikle hareketlerini iyi ezberlemek ve ona göre dodge roll atmak mühim. Elindeki sütunu yere vurduğu an kaçınmazsanız başınız belaya girebilir.
Silverfist’in bir diğer tehlikeli hareketi ise sizi hareketsiz hale getiriyor. Üstünüze aniden yuvarlanan boss’tan kaçınmayı unutmayın.
Silverfist sadece fiziksel hasar vurabiliyor. Öldürdüğünüzde düşen kitaba sağ tıklayarak iki yetenek puanınızı da almayı unutmayın.
Ignagduk, the Bog Witch (*) – The Azak Bog
Eğer bir gün GGG’den biri bana tek bir şey değiştirme hakkı verse, Azak Bog’u ortadan kaldırmayı tercih ederdim. Oyunun en absürt ve gereksiz haritası olan Azak Bog’a mutlaka ama mutlaka uğramanız gerekmesi gerçekten can sıkıcı ve tat kaçırıcı.
Neyse, başa gelen çekilir deyip başlıyoruz.
Azak Bog’da sizi bekleyen Ignagduk, oyunda standart olarak alabileceğiniz spiritlerin 70’ini tek başına kapsıyor. Ignagduk’u hem standart Act III’te hem de cruel versiyonunda öldürmek zorundasınız.
Boss çok zor bir boss olmasa da zor olan Azak Bog’u daracık yollarında ilerleyip kendisini bulabilmek. İlk olarak haritada bir ayin yapabileceğiniz bölgeyi arayacaksınız. Allahtan bu bölgeye yaklaştığınızda görev işaretlerini görebiliyor ve rotanızı belirleyebiliyorsunuz. Bunun ardından iş Ignagduk’u aramaya geliyor.
Ignagduk asasını bir uçan süpürge gibi kullanan bir cadı. Canı yüzde 75’in altına indiğinde ikinci fazına geçen boss, fiziksel ve yoğun olarak ateş hasarı vuruyor. Özellikle dikkat etmeniz gereken yeteneği Infernal Corridor. Bu yeteneği ile oyuncuyu bir koridora kapatan Ignagduk, koridoru ateşe veriyor. Tabii siz bu durum yaşanmadan buradan çıkmaya çalışıyorsunuz.
Aman diyeyim koridordan çıktım diye rahat hissetmeyin zira aynı hasar boss’un sağına ve soluna da yansıyor. Yani en mantıklısı bu aşamada Ignagduk’a arkasından saldırmak. Öldürdüğünüzde spirit verecek kuru kafayı ve asasını almayı unutmayın.
Xyclucian, The Chimera – Chimeral Wetlands
Oyundaki her türlü hasarı tek başına vurabilen Xyclucian, boyutları ve yetenekleri ile göz korkutuyor olsa da en basit boss’lardan biri. Tabii bunun sebebi savaşta bulunan mekanikleri.
Xyclucian, yakınında kaldığınızda yere vurarak yüksek hasar çıkartabilen bir boss. Uzaktan ya da uçarak yaptığı saldırıların tamamında yıldırım, ateş, buz ve zehir hasarı alabiliyorsunuz. Xyclucian, bir müddet sonra arenanın üç köşesinde bulunan sütunların üstüne çıkıyor. İşte fırsatımız da orada doğuyor.
Bu sütunlara hasar vererek boss’u yere düşürebiliyor ve kısa süreli stun yemesini sağlayabiliyoruz. Üstüne bir de stamina barını tüketirseniz, Xyclucian 5-6 saniye kadar saldırıya açık halde sizi bekliyor.
Xyclucian’ın uçarak attığı tüm saldırılardan sakınmak için de bu sütunları kullanabilirsiniz.
Blackjaw, The Remnant (*) – Jiquani’s Machinarium
Jiquani’s Machinarium içerisindeki ikinci kısımda sizleri bekleyen bir boss var. Bunun için önerim, ilk olarak 3 adet small soul core’u bulmak. Bunlardan biri ana kapıyı, biri yan boss kapısını, diğeri ise kasayı açmanızı sağlayacak.
Blackjaw da hem standart hem de cruel Act III’te size sabit yetenekler veren boss’lardan biri. Fiziksel ve ateş hasarı vuran Blackjaw, yaptığı kombo saldırılarla size zor anlar yaşatabilir aman diyeyim.
Bir parantez daha açayım. Soul core’ları tüm kapılara yerleştirdikten sonra Blackjaw’a yönelin zira öldüğünüz zaman envanterinizdeki soul core’lar gidiyor. Bu nedenle tekrar aramak zorunda kalmamak adına tüm kapıları açtıktan sonra Blackjaw’ı ziyaret edin.
Blackjaw’dan düşen kalbe tıkladığınızda yüzde 10 ateş direnci kazanacaksınız.
Zicoatl, Warden of the Core – Jiquani’s Sanctum
Oyunun tasarım açısından en sevdiğim boss’u olan Zicoatl, birden fazla tek atabilen saldırısı ile zorlu anlar yaşatabiliyor. Fakat korkmayın, bu rehberde bu saldırılardan nasıl kaçabileceğinizi öğreneceksiniz…
Zicoatl, kolları ile size fiziksel hasar verdiği gibi saldırıları ile de yıldırım hasarı verebiliyor. Kaçmanız ve dikkat etmeniz gereken ilk saldırısı, kollarından attığı lazer duvarı. Bu saldırıdan sağa ya da sola yuvarlanarak kaçabilirsiniz.
Zicoatl’ın pek çok can alan yeteneği ise Pyramid Slam. Bu saldırı için kısa süreliğine channeling haline geçen Zicoatl, yerde yarattığı üçgenin devasa bir patlama ile saçılmasına ve doğal olarak canınızın yüzde 90’ını ya da yüzde 100’ünü almasına sebep oluyor.
Saldırıdan kaçmak ise çok basit. Sonuçta bu bir üçgen olduğu için herhangi bir köşede durmanız, saldırıdan kaçmanızı sağlıyor.
Geri kalan tek şey Zicoatl’ın canını eritmek.
Mektul, the Forgemaster – The Molten Vault
Mektul, oyunu ilk kez bitirenler için zorunlu boss’lardan biri. Çünkü kendisini öldürdüğünüzde reforging bench’i resmen açabiliyorsunuz.
Bu boss aynı zamanda oyuncuyu en çok geren gimmick’lerden birine sahip. Bir lav barajının üzerinize doğru geldiği boss savaşında, Mektul’u avlamak için sadece 4 dakikanız var. Aksi takdirde lav sizi köşeye sıkıştırarak ölmenize neden oluyor.
Tabii lav diyorum ama üstünüze gelen şey teknik olarak erimiş altın. Bu altını koruyan Mektul, aynı zamanda gücünü de bu altından alıyor.
Mektul özelinde dikkat etmeniz gereken birden fazla şey var. Öncelikle, adının altında “Empowered by Molten Gold” ifadesini göreceksiniz. Kendisi ne zaman erimiş altının içine girse, güçlenerek geri çıkacak. Yani asıl hasarınızı Mektul parlamayı kestiği an verebileceksiniz.
Dediğim gibi, kendisini öldürmek için yaklaşık 4 dakikamız var. Bu nedenle saldırılardan hızlıca kaçarak yüksek hasar verebilmek önemli. Eğer hasar veremiyorsanız, daha sonra Mektul’a uğramanızı öneriyorum.
Bir diğer dikkat etmeniz gereken detay Volcanic Fissure saldırısı. Mektul’un diğer saldırılarının tamamı “geliyorum” derken, yerden çıkarttığı bu taşlar aman demenize kalmadan canınıza okuyor. Savaş esnasında yerden çıkan bu taşlar, erimiş altına yaklaştıklarında ya da Mektul’un emri ile patlıyor. Sararmaya başladıklarında yanlarından uzaklaşmazsanız, canınız epey yanabilir.
Mektul, fiziksel ve haliyle ateş hasarı vurabiliyor.
Queen of Filth – Apex Of Filth
Queen of Filth de temel olarak zorlanmayacağınız boss’lardan biri. Fakat savaş arenasının küçük, boss’un kendisinin ve saldırılarının büyük olması nedeniyle ilk denemenizde zor anlar yaşayabilirsiniz.
Queen of Filth, hem dev saldırıları hem de haritada çıkarttığı patlayan mantarların yanı sıra üzerinize gönderdiği minion’ları ile de başınızı ağrıtabiliyor. Bu nedenle ilk önerim, saldırılardan kaçarken yerde çıkan mantarlar patlamadan bir an önce üstlerinden geçmeniz. Biraz hasar alacak olsanız da patlamadan doğacak hasardan çok daha az sıyırık alacaksınız.
Queen of Filth, fiziksel ve kaos hasarı ile ön plana çıkıyor.
Ketzuli, High Priest of the Sun – Temple of Kopec
Act III’ün bu noktasına geldiğinizde artık single target, yani tek hedef hasarınızın iyi olması gerekiyor. Eğer “solo-self found” modunda oynamıyorsanız yavaş yavaş iyi silahlar bakmanız ve yeteneklerinizi geliştirmeniz mühim.
Sadece ateş hasarı vuran Ketzuli, çıkarttığı ani ve yüksek hasar seviyesi ile karşınıza çıkacak son 3 boss’tan biri.
Ketzuli’nin yine iki saldırısına dikkat etmek gerek. Bunlardan ilki Enraged Dash. Hasar aldıktan sonra oyuncunun yanına dash atan ve patlayan Ketzuli, bunu 2-3 kez üst üste yapabiliyor. Canı azaldıktan sonra bu saldırıların sayısı da artıyor. Yani bu noktada da dikkatli olmak gerek. Dodge roll atarak bu saldırıdan kaçabilirsiniz.
Bir diğer saldırısı ise Solar Flare Volley. Bu saldırıda ellerini kaldırarak üstünde birden çok ateş topu biriktiren Ketzuli, bunları bir makineli tüfek edası ile üstünüze salabiliyor. Bu saldırı başladığı an hareket etmeniz ve asla durmadan kaçınmanız gerek. Yakalanırsanız ne olduğunu anlamadan ölebilirsiniz.
Viper Napuatzi – Utzaal
Geldik oyunun senaryo kısmındaki en zor iki boss’a. Önce Viper Napuatzi’den başlıyoruz.
Utzaal’da karşınıza çıkacak bu arkadaşla ilk karşılaşmanız tahmin ettiğinizden daha zor olacak. Kendisini tehlikeli kılan şey fiziksel, yıldırım ve kaos hasarı veren standart saldırılarından ziyade fazlar arasındaki saldırıları.
Napuatzi’nin tüm saldırılarına değinmeme nedenim de bu aslında. Çünkü yaşayacağınız sıkıntıların yüzde 90’ının fazlar arası geçişlerde olacağına inanıyorum. Peki bu geçişlerde ne yapıyor bu arkadaş?
Napuatzi, canı bir noktaya geldikten sonra yerden havalanıp 2 saldırı gerçekleştirebiliyor. Bunlardan ilki adıyla muteber Meteor Shower.
Napuatzi, yerden havalandığında yerde çıkan simgeleri takip ediyoruz. Önce ateş topları yağdıran boss, ardından çok daha büyük ve yakalandığınızda canınızı bir hayli yakacak kaos topları atmaya başlıyor. Savaş arenası her fazda küçüldüğü için Napuatzi’yi hızlıca öldürmek çok ama çok önemli. Çünkü arena küçüldükçe, kaos toplarından kaçma şansınız da o kadar küçülüyor.
“Arena nasıl küçülüyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Burada da yine bir faz geçiş saldırısı önemli rol oynuyor.
Arakaali’s Sting isimli saldırı esnasında yine havaya yükselen Napuatzi, bu kez etrafınızı çevreleyen askerlerini güçlendiriyor. Bu askerlerin mızrakları yeşil renkte parlayarak bulundukları bölgeye ve ilerisine hasar verebiliyor. Arena ilk halindeyken bu mızraklardan, aksi yöne dodge roll atarak kaçabilirsiniz. Fakat arena küçüldükçe -ki bu saldırıyı atlattıktan sonra küçülecek- tamamen doğru zamanlama ile altlarından geçmeniz gerek. Napuatzi, saldırının sonunda tüm askerlerine güç vererek sırasıyla üzerinize gelen bir mızrak dalgası yaratıyor. Bu esnada gelen dalgaya doğru yürüyerek altlarından dodge roll atmalısınız. Ardından arena küçülecek.
Doryani, Royal Thaumaturge – The Black Chambers
Doryani ile ilk karşılaşmamda herhalde kendisini 15. denememde öldürebilmiştim. Yine Napuatzi gibi baş belası ve kaçınılması çok zor saldırıları olan Doryani, iki fazında da büyük tehlike arz ediyor.
Doryani, ilk adımda sizle tek başına savaşmaya başlıyor. İlk fazda kaçınmanız gereken en önemli saldırılardan biri “Power of Vaal”. Bu saldırıda önüne iki adet soul gem getiren Doryani, bu taşlara güçlü bir saldırı yaparak arkasında kalan bölgeye hasar veriyor. Buradan kaçamazsanız, Doryani ile tekrar savaşmanız gerek.
İkinci fazda kendisine ait robota binmeyi tercih eden Doryani, bu haliyle çok ama çok daha tehlikeli hale geliyor. Mobilitesi düşse de saldırıları inanılmaz hasar vuran bir hale geliyor.
Burada da başınızı ciddi anlamda ağrıtacak 2 saldırı var. Bunlardan ilki Ascenison of the Vaal.
Doryani’nin robotunun arka bölümü kırmızı kırmızı parlamaya başladığı an hazırlıklarınızı yapıyorsunuz. Bu parlama, saldırının yolda olduğuna işaret ediyor. Arkasındaki lazer silahlarından tüm haritaya “saat yönünde” bir saldırı gerçekleştiren Doryani, bu lazerlerle tam bir tur atıyor. Önerim, bu kırmızılığı gördüğünüz an saldırının sağ tarafında kalarak lazeri takip etmek. Çünkü bu lazer saldırısının altından geçemiyorsunuz ve hasar alıyorsunuz.
Gelelim baş ağrıtan Doryani’s Fist saldırısına. Yine robot halindeyken bir anda dev bir yumruğa dönüşen Doryani, arena boyunca sizi takip eden bir tek atma canavarı haline geliyor. Bu saldırıdan ancak çok fazla canınız ya da evasion ve energy shield’ınız varsa tek yemeyebilirsiniz. Oyunu ilk kez oynayanlar için adeta bir tuzak kısacası.
Bu saldırıda yerden yükselen yumruk, arena boyunca sizi takip ediyor. Son saniyelerinde yavaşlayarak oyuncuya alandan kaçma imkanı verse de yeterince hızlı değilseniz bu saldırıdan kaçabilmeniz kolay olmayacak. Önerim, arenanın kenarlarına yapışarak bu saldırı alanının en küçük noktasından dışarıya kendinizi atmanız. Ya da 1-2 exalted harcayarak kendinize hareket hızı veren bir bot alarak bu işi daha kolay hale getirebilirsiniz.
Doryani; fiziksel, yıldırım, buz ve ateş hasarı verebiliyor.
Tebrikler, Path of Exile 2’nin tüm boss’larını kestiniz!